Bünyesel ve çevresel etkenlere
bağlı olarak değişiklikler gösterebilen adet
gecikmesi kadınların 28 gün içerisinde kanama ile karşı karşıya kalmaması
biçiminde tanımlamaktadır. Her gecikme düzensiz adet sendromu olamayacağı gibi
her rahatsızlık da sorun unsuru haline gelmemektedir. Üzüntü, stres, yaşam
tarzı, iklim değişiklikleri, ilaç kullanımı gibi etmenlerden kaynaklanan adet gecikmesi normaldir. Gecikme, tıp
alanında üç kez adet kanaması görmemek şeklinde yer almaktadır. Adet
gecikmesinin en önemli özelliği cinsel yaşamı olan bir kişide hamilelik şüphesi
uyandırmasıdır. Gebelik endişesi ile karşı karşıya kalan bireyin yapabileceği
en ideal yöntem gebelik testidir. Böyle bir durumdan şüphelenmeyen kadınlar adet
gecikmelerini çeşitli etkenlere bağlayabilirler. Gebelik haricinde oluşan bu
etkenler artış göstermesi halinde doktor muayenesi gerektirebilmektedir.
Adet gecikmesi nedenleri arasında bulunan ruhsal etkenler de
sürecin hızlı bir biçimde ilerlemesini sağlamaktadır. Depresyon ve stres
nedeniyle değişen adet döngüsü kendini kimi zaman belirtilen tarihlerden farklı
günlerde gösterebilmektedir. Böyle bir durumun oluşmasını sağlayan bir diğer
etken de kullanılan ilaçlardır. Özellikle yüksek dozajlı antibiyotiklerde
görülen bu durum adet düzensizliği
için yeterli imkanı oluşturmaktadır. Ağrıları ve şişkinliği maksimum düzeye
çıkaran hastalık, bazı durumlarda rahimde meydana gelebilecek kistlerden de
kaynaklanmaktadır. Kistlerin vücut içerisinde büyüme fonksiyonları yumurtlama
döneminde artış göstermektedir. Adet
sancısı ile sonuçlanan bu durum bitkisel tedavi yöntemi ile en aza
indirebilmektedir.
Adet söktürücü bitkiler vücudun hem düzenli bir adet döngüsüne
sahip olmasını sağlamakta, hem de kan akışını hızlandırmaktadır. İçeriğinde yer
alan bitki özlerinin tedavi sürecinde hiçbir yan etkisi bulunmamaktadır.
Günümüzde adet gecikmesi sendromunu
önlemek için tercih edilen en önemli bitkiler arasında kimyon, safran, papatya,
civanperçemi, rezene, anason, havuç tohumu, misk ve adaçayı bulunmaktadır.
Kaynatılarak çay şeklinde içilebilen bu bitkiler adet sürecinin sancısız
geçmesini sağlamaktadır. Dilerseniz tercihinize göre iki çay kaşığı ölçeğinde
dereotu tohumunu döverek hazır hale getirebilir ve bitki çayı olarak tüketebilirsiniz.
Kereviz tüketimi bitkisel tedavi
sürecini hızlandıran bir diğer alternatif biçiminde yer almaktadır. Çörek otunu
karıştırarak yiyebilir, adet sancılarını ve şişkinlikleri en aza
indirebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder