07 Kasım 2013

Akdeniz Anemisi (Talasemi)

akdeniz anemisi talasemi


Akdeniz anemisi hastalığı tıp dilinde talasemi hastalığı olarak anılmaktadır. Bu hastalık dünya üzerinde en sık karşılaşılan kalıtsal rahatsızlık olmakla birlikte, Akdeniz ülkelerine bağlı ırklarda daha yoğun bir şekilde rastlanmaktadır. Akdeniz anemisi hastalığına ait olan gen, çoğunlukla çocuklara anne veya babalarından geçer. Bu durumda çocuk hasta değil talasemi minor denilen taşıyıcı durumunda olur. Ancak hem annenin, hem de babanın taşıyıcı olması durumunda, çocuk Akdeniz anemisi hastası, yani talasemi major olabilir. Bir çeşit kan hastalığı olan bu rahatsızlığı taşıyıcı konumunda olan kimselerde, hafif bir kansızlık görülmesinin dışında ciddi bir hastalık belirtisi görülmeyebilir ve herhangi bir tedavi sürecine ihtiyaç duyulmaz. Aynı zamanda taşıyıcılık bulaşıcı bir rahatsızlık değildir. Hasatlığın meydana çıkması ise, iki taşıyıcının evlenmesi durumunda doğacak çocuklarda yüzde 25 oranında görülebilmektedir.

Çoğu zaman Akdeniz anemisi ile Akdeniz ateşi hastalığı birbiri ile karıştırılmaktadır. Akdeniz ateşi rahatsızlığı şiddetli ağrı atakları eşliğinde görülen bir hastalık iken, talasemi bir çeşit kansızlık rahatsızlığıdır.

Akdeniz Anemisi Belirtileri
·         Bir bebekte doğduğu anda herhangi bir sorun olmadığı halde, ilk 5 ayın sonlarına doğru hastalık kendini gösterebilir. İlk anda demir eksikliği anemisi teşhisi konulsa da sonrasında yapılan tetkikler neticesinde Akdeniz anemisi olduğu anlaşılır.
·         Hastada görülen halsizlik ve tetkikler sonucunda çıkan düşük kan sayımı bu hastalığın ilk belirtileri arasında yer alır.
·         Hastalığın görüldüğü çocukta, gelişim yavaşlar ve gerilemeye başlar. Sonucunda vücut, enfeksiyonlara karşı savunmasız bir hale gelir. Ayrıca hastada yoğun bir iştahsızlık da görülmektedir.
·         Hastada karaciğer ve dalağın büyümesi ile beraber karında şişlik meydana gelir. Ayrıca başta kalp olmak üzere birçok organda da sorunlar oluşabilir.
·         İskelet sistemi üzerinde bir takım değişiklere de rastlanmaktadır. Örneğin, burunda ve elmacık kemiği üzerinde çökme ve şekil bozuklukları görülebilir.
·         Bu hastalarda, gerek aşırı kansızlıktan dolayı kemik iliğinin alyuvar yapımını artırmasından, gerekse kullanılan ilaçlardan dolayı,  aşırı demir birikimi görülmektedir.

Akdeniz anemisi tedavisi için, hastanın yaşamı boyunca düzenli aralıklarla kan takviyesi alması gerekmektedir. Vücutta biriken fazla demiri atmak için de ilaç takviyesine ihtiyaç duyulur.

Bunun yanı sıra, bir takım şifalı bitkiler de Akdeniz anemisi bitkisel tedavi sürecinde kullanılmakta ve oldukça olumlu etkiler görülmektedir. Bunlardan bazıları; at kuyruğu, lahana, havuç, oğul otu, kekik ve maydanozdur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder