28 Ocak 2014

Çakşır Otu (Ferula Communis)

çakşırlı macun


Çakşır otu, apiaceae familyasından, kalın ve lifli boyu 2 metreyi bulabilen, sarı renkli şemsiye gibi çiçekleriyle bilinen otsu bir bitkidir. Genellikle kurak iklimlerin bitkisidir. Ülkemizde birçok yörede yabani olarak yetişmektedir. İçeriğinde nişasta, reçine, tanen, alkaloit ve uçucu yağlar gibi bileşenler vardır. Çakşır otunun kökü bitkisel tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Çakşır kökü erkeği ve dişisi bulunan bir yapıdadır. Yaprakları suda haşlanıp salata olarak tüketilmektedir. Bazı yöreler de ise turşusunun yapıldığı biliniyor. Şifalı bitkiler kategorisinde olan çakşır otu, doğada kendiliğinden yetişmektedir. Bilinen hiçbir yan etkisi bulunmayan çakşır otu birçok rahatsızlıkta tedavi amaçlı kullanılmaktadır.

Çakşır Otunun Faydaları
·         Cinsel gücü arttırıcı ve afrodizyak etkili bir bitkidir,
·         Sperm sayısını arttırır,
·         Kas ağrılarının giderilmesinde ve kasların güçlendirilmesinde oldukça fazla kullanılmaktadır.
·         Astım ve bronşit rahatsızlıklarına karşı etkili bir şifa kaynağıdır.
·         Sinirleri yatıştırıcı özelliği ile rahatlatıcıdır.
·         Dolaşım sorunlarının giderilmesine kullanılır.

Çakşır otu kökü oldukça sert olması nedeniyle, öğütülerek kullanılması daha uygundur. Toz haline getirilen kök, yatmadan önce bir kaşık bal ile birlikte tüketilir. Çakşırlı macun olarak temin edilebilen bu ürün cinsel dürtüleri harekete geçirir ve performans arttırıcı etki sağlar.

Çay olarak da tüketimi yapılan çakşır kökü, kaynatmadan, kaynamış suda demleme yaparak, bal ve şeker ile tatlandırılıp içilebilir. Düzenli olarak 3 hafta süreyle kullanımına istinaden gerekli faydayı göreceğiniz şifalı bitkilerden biridir.

Çakşır otu Van yöresinin peyniri olan, otlu peynirin yapımında kullanılmaktadır. Halk arasında doğal viagra olarak tanımlanan şifalı ot, kısırlığın önlenmesinde önemli bir kaynaktır. Çakşır otunun köklerinden, su buharı distilasyonu ile damıtılmış suyu elde edilir. Bu suyu yemeklerden önce içmek oldukça faydalıdır. Hatay yöresinde oldukça fazla yetişen ve kullanılan bu ot, özellikle kısırlık tedavisi için önerilen şifalı bir bitkidir. Çakşır otunun kullanımı ile ilgili, mutlaka bir bitkisel tedavi uzmanından yardım almanızı öneririz.

27 Ocak 2014

Göz Nezlesi

göz nezlesi

            Göz kapağı içinde bulunan ve göz küresi koruyan yapıya Konjonktiva denir. Konjoktivada oluşan enfeksiyon göz nezlesi oluşumuna neden olmaktadır. Bunun sonucunda da gözde akıntı, kaşıntı, kızarıklık ve gözyaşı oluşur. Göz nezlesi tıpta Konkonktivit olarak adlandırılmıştır. Göz nezlesi, virüs ve bakterilere bağlı olarak gelişebileceği gibi kimyasal deformasyon ve alerji nedeniyle de meydana gelebilir.

            Göz Nezlesi Belirtileri
·         Gözün beyaz kısmında pembeleşme ve kaşınma,
·         Göz içinde batma hissi,
·         Sabahları göz kapaklarının yapışması,
·         Gözde yoğun olarak yeşil ya da sarı renkte akıntı,
·         Gözden renksiz sıvı gelmesi,
·         Parlak ışığa karşı hassasiyet,
·         Nezle olma,
·         Lenf düğümlerinde şişkinlik,
·         İdrar yapma esnasında yanma hissi,
·         Erkeklerde cinsel organdan akıntı gelmesi,
·         Bayanlarda genital bölgede akıntı oluşması.

            Göz nezlesi tedavisi için öncelikle rahatsızlığın nedeni araştırılmalıdır. Gözde kızarıklık, şişme gibi belirtiler farkı göz rahatsızlıklarının da belirtileri olabilir. Bunlar arpacık, göz bebeği iltihabı, göz kapağı bezlerinin iltihabı ya da blefarit denilen göz derisi enfeksiyonu gibi çeşitlilikler gösterebilir. Virüse bağlı olarak gelişen göz nezlesi bulaşıcıdır. Bahsedilen yakınmalar iki hafta kadar devam etmişse ve iyileşme görülmemişse muhakkak göz doktoruna muayene olunmalıdır. Göz doktoru, gözden akan sıvıdan alarak laboratuara incelenmesi için gönderir. Böylece göz nezlesinin nedeninin virüs mü yoksa alerji kaynaklı mı olup olmadığı tespit edilebilmektedir.

           Göz nezlesi nasıl geçer?
           Göz nezlesinin tedavi süresini kısaltmak adına bir takım önlemler alınmalıdır. Öncelikle gözün el ile teması kısıtlanmalıdır. Rahatsızlık geçene kadar yastık kılıfları her gün değiştirilmeli, göze makyaj yapılmasından kaçınılmalıdır. Eğer kişi kontak lens kullanıyorsa ara vermeli, göze ılık suyla ıslatılmış havluyla günde dört defa kompres yapılmalıdır. Bu uygulama göz kaşıntısını ve acısını dindirir. Ayrıca kirpiklerde oluşmuş yaralar varsa kabukların temizlenmesini sağlar. Genelde göz nezlesi tedavisinde antibiyotik içeren damla ve merhemler kullanılır. Alerjiden kaynaklanan göz nezlesi için anti-enflematuar denilen alerjiyi önleyen ilaçlar kullanılır.

Göz nezlesinden korunmak için öncelikle eller sık yıkanmalı, insanların bir arada olduğu iş yerlerinde ortak kullanılan ofis malzemeleriyle temastan hemen sonra ellerin temizliği önemlidir. Yatak çarşafları ve havlular temiz tutulmalı, kişisel eşyalar başkalarıyla paylaşılmamalıdır.

Kişinin günlük hayatını büyük ölçüde etkileyen ve iyileşme süresi açısından sıkıntı veren göz nezlesi, bitkisel tedavi için ılık papatya çayı ile göz banyosu faydalı olmaktadır. Göz hastalıkları içinde tedavisi kolay fakat zaman olan göz nezlesine yakalanmamak ve bunun için gerekli önlemleri almak adına çok hassas ve önemli olan göz sağlığı açısından önemlidir.

22 Ocak 2014

Çakal Eriği (Prunus Spinosa)


Çakal eriği, gülgiller familyasından iri çekirdekli, ekşi meyveleri olan bodur ağaçtır. Çakal eriği çiçekleri ve yapraklarından faydalanılan şifalı bitkiler kategorisindedir. Asya, Avrupa ve kuzey batı Afrika’da yetişmektedir. Ülkemizde İstanbul ve Anadolu’da yetişmektedir. Halk arasında çoban üzümü, güvem olarak ta anılır. Uzun ömürlü bir bitki olup, kışın yapraklarını döker. Meyveleri kışa doğru olgunlaşır. Çiçeklerinden tentür, çay ve bitkisel tedavi için ilaç, yapraklarından çay ve meyvelerinden şurup ile tentür yapılarak kullanılır. Yaprakları ve çiçekleri toplanarak gölgede kurutulur, kapalı olarak saklanır. Meyvesi, çiçekleri ve yapraklarının içerikleri itibarıyla farklı olması nedeniyle, etki alanları da farklıdır. Çakal eriği organik asit değeri çok zengin olan değerli bir bitkidir. Asit, sitrik asit üretimi için de kullanılır. Meyvelerinden reçel ve marmelat yapılmaktadır.  Toprak kaymasına engel olduğu için yol kenarlarında yetiştirilmesi yaygındır.

Çakal eriği faydaları şöyle sıralanabilir.
·         Vücuttaki zararlı maddelerin atılmasını sağlayarak, kanın temizlenmesine yardımcı olur. En önemli faydası bu olarak bilinir.
·         Vücuttaki ödemin dağılmasını sağlar.
·         Ağrı kesici ve kramp çözücü etkisi vardır.
·         Soğuk algınlığı, nefes darlığı hastalığında oldukça etkilidir.
·         İdrar söktürücü özelliği ile zayıflamada etkisi büyüktür.
·         İshali kesmek için kullanılır.
·         Hazımsızlık, şişkinlik sorunu olanlar faydasını görür. Mide krampları ve bağırsak hastalıklarında etkilidir. Sindirim sorunu ve kabızlıkta kullanılır.
·         Diş eti ve bademcik iltihaplanmasında tedavi edicidir.
·         Gece yatak ıslatmaya karşı tedavi etkisi vardır.
·         Romatizma ve gut hastalığında kullanılır.
·         Görme sorunlarını gidermede etkilidir.
·         Solunum yolu hastalıklarında, özellikle gripte etkilidir. İltihaplanmayı önler.

Cilt kırışıklıklarını gidererek, yaşlanmayı geciktirir. Avrupa’da özellikle son yıllarda, kozmetik sektöründe cildin metabolik faaliyetlerini arttırdığı için oldukça fazla kullanılmaktadır. Ayrıca akne giderici özelliği de vardır. 

Çakal eriği faydaları açısından, son yıllarda iyice kıymetlenen şifalı bitkiler arasındadır. Halk arasında yıllar boyu çeşitli rahatsızlıklara karşı kullanılmıştır. Bitkisel tedavi uzmanlarımızın çok değer verdiği bitkiler arasındadır. Kullanımı için mutlaka uzman yardımı almanız önerilir. 

18 Ocak 2014

Kabızlığa ne iyi gelir?

kabızlık

          Sindirim sistemi sayesinde vücuda alınan gıdalar öğütülür. Bu öğütme sonucunda besinler ayrılır ve gerekli maddeler kana karışır. Lifli gıdalar çok fazla parçalanamadıklarından vücut olarak gereksiz madde olarak bağırsak kanalına aktarılır. Kalın bağırsağa geçen maddelerin bir kısmı da emilerek ilerleme boyu süresince dışkı oluşur. Dışkı denilen madde kalın bağırsağın son kısmında depolanır ve bir süre sonra vücuttan atılması sağlanır. Dışkılama refleksinin oluşması önemlidir. Sıvı içermeyen gıdalar bir süre sonra bağırsak hareketlerini olumsuz etkiler ve dışkılama işleminde sıkıntılar oluşur. Bu duruma kabızlık denir. Bayanlarda erkeklere nazaran kabızlık çok daha fazla görülmektedir. Fakat kabızlık beslenme tarzının değiştirilmesiyle kolayca çözülebilecek bir rahatsızlıktır.

          Kişinin dışkılama sırasında zorlanması ve bunun için fazlaca enerji sarf etmesi durumunda kabızlık baş gösterir. Normal durumda bir kişi haftada en az üç defa tuvalete çıkmalıdır. Kalın bağırsağın sağlığı açısından önemlidir. Belirtilen sayıdan daha az dışkılama olduğunda ise bağırsağın son kısmında depolanan dışkının sıvısının azalmasına eden olur. Bunun sonucunda dışkı sertleşir ve vücuttan atılması çok daha zorlaşır. Kabızlık yaş ilerledikçe de ortaya çıkabilecek bir rahatsızlık türüdür.

            Kabızlık Nedenleri
·         Lifli gıdaların tüketiminin azlığı,
·         Sıvı alımının yetersizliği,
·         Hareketsiz yaşam,
·         Demir ilacı kullanımı,
·         Antidepresan ilaçlar,
·         Doğum kontrol hapları kullanımı,
·         Uzun süre kullanılan kabızlık giderici ilaçlar,

            Kabızlığa ne iyi gelir?
Kabızlığın giderilmesi için öncelikle hafif egzersiz, lifli gıdaların tüketilmesi ve bolca sıvı alınması önemlidir. Dışkıda kan görülmesi, kabızlık ilaçlarının kullanılmasına rağmen rahatsızlığın devam etmesi, dışkılama esnasında ağrı hissedilmesi, ishal ve kabızlığın aynı anda görülmesi durumlarında bir uzmana başvurulması önemlidir.

            Kabızlık nasıl geçer?
Kabızlık durumu kronikleşmemiş ise öncelikle uzmanların tavsiyesi üzerine laksatif içeren ilaçların kullanılması sıkıntının giderilmesinde etkilidir. Fakat gerekli ilaçların kullanılmasından sonra şikayet devam ediyorsa bu durumda gastroenteroloji uzmanı tarafından muayene olunması gerekebilir. Kalın bağırsağın hareketlerinin hızlanmasını sağlayan ilaçların belirli bir kullanım periyodu vardır. Sürekli kullanım sonucunda bağırsak tembelliği denilen rahatsızlık oluşur ve bu durum çok risklidir. Kabızlığa iyi gelen yiyecekler arasında kuru kayısı ve incir gelir. Kabızlık bitkisel tedavi için sabahları aç olarak birkaç adet kuru kayısı ve incir tüketilebileceği gibi komposto şeklinde tüketmek de aynı yararın elde edilmesini sağlamaktadır.

16 Ocak 2014

Bronşit

bronşit tedavisi

             Bronşit hastalığı, akciğerlerde bulunan bronş kanallarındaki iltihaplanma sonucunda oluşur. Bronş kanalları, nefes almayı sağlar. Bronşit hastalığı gerekli tedavi yöntemleriyle giderilmediğinde kronik hale gelebilir.

Bronşitin başlangıcına akut bronşit denmektedir. Daha sonra balgam oluşur. Fakat balgamın atılması zorlaşır. Eğer kişide kalp rahatsızlıkları ya da amfizem gibi akciğer hastalıkları mevcutsa bu durumda kronik bronşit meydana gelir. Kronik bronşitte solunumda güçlük ve nöbet halinde öksürükler oluşur.

Bronşit hastalığının ilerlemesiyle zatürre oluşabilir. Aynı zamanda bronşit öksürük yoluyla da bulaşabilmektedir. Bronşit hastalığında iltihap eğer küçük bronş yollarında oluşmuş ise bu hastalığı Bronşiolit denir. Bronşit genelde üst solunum yollarındaki grip hastalığından sonra oluşabilir. Özellikle kızamık ve boğmaca gibi hastalıklardan sonra da bronşlar iltihaplanabilir. Bronşitle birlikte göğüste ağrı, hafif ateşlenme çıkar. Özellikle inatçı öksürük bronşit hastalığının en belirgin özelliğidir.

Bronşit hastalığı kış ve sonbahar mevsiminde sıkça görülür. Bakteriler ve virüsler solunum yoluyla bronş kanallarındaki mukoz yapısına yerleşerek orada iltihaplanmaya sebebiyet verir. Aşırı üşüme ve yorgunluğun yanında düzensiz beslenme ile birlikte bağışıklığın azalması bronşit hastalığına davetiye çıkarır. Bunun yanı sıra asit buharları, tozlu ortam ve sigara dumanı da bronşlarda tahriş yaratır. Öncelikle vücutta kırıklık, öksürme ve yüksek ateş görülürken daha sonra solunum yollarındaki mukozada şişlik ve kızarma oluşur.

            Bronşit belirtileri
·         Şiddetli ve devamlı öksürük,
·         Balgam,
·         Öksürük sonrasında göğüste şiddetli ağrılar oluşması,
·         Hafif ateş,
·         Titreme,
·         Kas ağrıları ve boğaz ağrısı.

Çocuklarda bronşit seyri biraz daha ağırdır ve tedavi edilmez ise kısa sürede zatürreye neden olur. Çocukların bağışıklığını güçlenmesini sağlamak bronşit tedavisinde önemlidir. Eğer tükürükte kan bulunuyorsa ve dudaklarda morarma görülmüşse muhakkak bir uzmana başvurulmalıdır.

Bronşitte yatak istirahati önemlidir. Bronşit tedavisi için ayrıca antiseptik özellikteki buğular yararlı olabilir. Viral sebeplerden kaynaklanan bu hastalığın tedavi yöntemi genelde antibiyotik kullanımıdır. Antibiyotik kronik bronşitte pek de yarar sağlamaz.

            Bronşite ne iyi gelir ?
            Rüzgar gülü bitkisi kuru öksürüklere iyi gelmektedir. Ayrıca baş ağrısı, susuzluk ve kuru öksürüğe karşı çit kökü bitkisi yararlıdır. Bronşite iyi gelen bitkiler arasında bıldırcın otu yer alır. Aynı zamanda ıhlamur çayı bronşları rahatlatır. Kekik ve okaliptüs yağlarının buharlaştırılması solunum yollarının açılmasına yardımcı olur. Bir bardak ılık suya bir tatlı kaşığı bal ve birkaç damla limon ilave edilerek içildiğinde öksürük azalır.

11 Ocak 2014

Cüce Palmiye (Saw Palmetto)

cüce palmiye

             Cüce palmiye, Kuzey Amerika'da yetişen şifalı bir palmiye çeşitidir. Cüce palmiye meyvelerinde büyük oranda yağ asitleri ve nötral maddeler bulunmaktadır. Eski tarihlerde de kullanılan bu bitki genel olarak üreme sistemleri rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılıyordu.

             Cüce Palmiye Faydaları
·         İdrar arttırır, idrar kesesinin tam olarak boşaltılmasını sağlayarak, ağrılı idrar yapmayı engeller, idrar yolları iltihabını tedavi eder,
·         Düzenli kullanımı mesane iltihabını giderir,
·         Prostat tedavisinde yardımcıdır,
·         Üreme sistemlerinin fonksiyonlarını iyileştirir,
·         Saç dökülmesini engeller.

            Şifalı bitkiler arasında yer alan cüce palmiye öncelikle prostat tedavisinde çok etkilidir. İçeriğinde bulunan sterol, flovonid ve yağ asitleri sayesinde büyümüş prostatın küçülmesine yardımcı olur. Bitkisel tedavi anlamında cüce palmiye bağışıklığın güçlenmesine de yardımcı olmaktadır.

Yapılan araştırmalar sonucunda cüce palmiye vücutta bulunan virüs ve bakterilerin hızlı yok ettiği görülmüştür. İdrar söktürücüdür ve afrodizyak etkisi bulunur. Afrodizyak etkili ürünlerin imalinde kullanılmaktadır. Bu bitki bayanlar için de önemlidir. Bayanların adet dönemlerinde yaşadıkları ağrı ve kanamaları düzenler. Bunun yanı sıra göğüs büyümesi ve rahim ağzı hastalıklarının tedavisinde de kullanılabilir. Cüce palmiye saç kaybını azaltır ve içeriğinde DHT saç foliküllerini besler, saçların yeniden çıkmasını sağlar. Düzenli kullanımında etkilerini en geç 4 haftada göstermektedir. Bu özelliğiyle hızlı sonuç vermesi açısından önemlidir. Cüce palmiye toksit bir madde olmadığından uzun süreler kullanılabilecek bir bitkidir.

            Erkeklerde genelde 40'lı yaşlarda belirtilerini gösteren prostatı ve prostat kanserine karşı korunmak, mikrobik hastalıkları engellemek için cüce palmiye preparatları sabah ve akşam olmak üzere günde iki defa tüketilebilir. Ayrıca farklı nedenlerden dolayı oluşan iktidarsızlığın giderilmesine yardımcı olmaktadır.

            Cüce palmiye farklı alanlarda ve farklı şekillerde kullanılabilir. Meyvelerinden çay elde edilerek tüketilebileceği gibi kapsül olarak da kullanılabilir. Cüce palmiyenin herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır. Güvenle kullanılabilen şifalı bitkiler arasındadır. Cüce palmiye çayı günde iki bardak tüketilmelidir. Sağlıklı saçlara kavuşmak ve saç oluşumunu sağlamak için çay ya da tablet şeklinde rahatlıkla kullanılabilir.

09 Ocak 2014

Romatizma

romatizma

                Romatizma, çok fazla türü olan bir rahatsızlıktır. Öncelikle vücudun iskelet ve kas yapısında oluşan ağrı, hareket sınırlaması ve şişliğe neden olan ve diğer organları da etkileyen bir hastalıktır. Romatizma genelde bayanlarda daha sıklıkla görülür. İlerleyen yaş ile birlikte oluşma riski de artmaktadır.

                Romatizma yetişkin kişilerde görülebileceği gibi 1 ile 3 yaş ayrıca 9 ile 12 yaşlar arasındaki çocuklarda da görülebilmektedir. Genelde ateş, zayıflık ve eklem tutulması gibi belirtiler verirken ani olarak da ortaya çıkabilmektedir. Romatizmanın genelde sebebi tam olarak bilinemese de akut eklem ve gut hastalıklarının nedenlerini virüsler oluşturmaktadır. Ayrıca genetik, kaza zedelenmeleri, iklim şartları ve bir takım ilaçların bu rahatsızlığa sebebiyet verebildiği gözlemlenmiştir. Öncelikle bayanlarda görülme sıklığı çok daha fazla olan bu rahatsızlığın türleri arasındaki belkemiği romatizması genetik oluşmaktadır. Nem ve soğuk gibi çevresel faktörler romatizmanın oluşumunu tetikler. Bunun yanı sıra ruhsal sıkıntılar da romatizmal şikayetlere neden olabilmektedir.

            Romatizma Belirtileri
·         Hareket ederken ağrı oluşması,
·         Şekil bozuklukları,
·         Kalp şikayetleri,
·         Romatizmal bölgede şişlik,
·         Eklem iltihaplanması.

                Romatizma iç organlarda ve deride de görülebilecek rahatsızlıktır. Bu rahatsızlık şeklinde ise iştahsızlık, göz kaşıntısı, saçlarda dökülme, güneş hassasiyeti, bel ve topuk ağrısı, karın ağrısı ve döküntü gibi şikayetler oluşur. Eklem ve dokularda oluşan şişliğe iltihap varlığı neden olur. Hastalığın ilerlemesiyle hareketlerde sınırlanma görülür. Günlük yaşamı zorlayan bu belirti sonucunda da kemik yapısında şekil bozukluğu ya da sakatlık oluşabilmektedir.

                Romatizma tedavisi başarı oranın yüksek olması erken teşhise bağlıdır. Erken teşhis ise orta yaşlardan itibaren belirli aralıklarla yapılacak testlere bağıldır. Tedavi şekli ise hastalara bağlı olarak farklılıklar gösterir. Kronik romatizma rahatsızlığı tedavisi uzun sürer. Tedavide fizik ve ilaç uygulamaları yapılırken bu rahatsızlığın ortadan kalkması değil ilerlemesi amaçlanır.

Romatizmaya ne iyi gelir?
Öncelikle romatizmanın oluşmasına neden olan faktörler göz önüne alınmalıdır. Fazla kiloların bu rahatsızlığı tetiklediği görülmüştür. Bu nedenle kişi ideal kilosuna gelmelidir. Ayrıca kasları ve eklemleri sağlamlaştırmak adına hafif egzersizle faydalı olmaktadır. Yorucu aktivitelerden uzak durulmalı, istirahate önem verilmelidir. Romatizma hastalığı için bitkisel tedavi faydalı olabilir. Öncelikle kiraz ve yaban mersini güçlü anti oksidan özellikleriyle romatizmaya iyi gelen bitkiler arasında yer alır. 

07 Ocak 2014

Adet Gecikmesi

adet gecikmesi

Bünyesel ve çevresel etkenlere bağlı olarak değişiklikler gösterebilen adet gecikmesi kadınların 28 gün içerisinde kanama ile karşı karşıya kalmaması biçiminde tanımlamaktadır. Her gecikme düzensiz adet sendromu olamayacağı gibi her rahatsızlık da sorun unsuru haline gelmemektedir. Üzüntü, stres, yaşam tarzı, iklim değişiklikleri, ilaç kullanımı gibi etmenlerden kaynaklanan adet gecikmesi normaldir. Gecikme, tıp alanında üç kez adet kanaması görmemek şeklinde yer almaktadır. Adet gecikmesinin en önemli özelliği cinsel yaşamı olan bir kişide hamilelik şüphesi uyandırmasıdır. Gebelik endişesi ile karşı karşıya kalan bireyin yapabileceği en ideal yöntem gebelik testidir. Böyle bir durumdan şüphelenmeyen kadınlar adet gecikmelerini çeşitli etkenlere bağlayabilirler. Gebelik haricinde oluşan bu etkenler artış göstermesi halinde doktor muayenesi gerektirebilmektedir.

Adet gecikmesi nedenleri arasında bulunan ruhsal etkenler de sürecin hızlı bir biçimde ilerlemesini sağlamaktadır. Depresyon ve stres nedeniyle değişen adet döngüsü kendini kimi zaman belirtilen tarihlerden farklı günlerde gösterebilmektedir. Böyle bir durumun oluşmasını sağlayan bir diğer etken de kullanılan ilaçlardır. Özellikle yüksek dozajlı antibiyotiklerde görülen bu durum adet düzensizliği için yeterli imkanı oluşturmaktadır. Ağrıları ve şişkinliği maksimum düzeye çıkaran hastalık, bazı durumlarda rahimde meydana gelebilecek kistlerden de kaynaklanmaktadır. Kistlerin vücut içerisinde büyüme fonksiyonları yumurtlama döneminde artış göstermektedir. Adet sancısı ile sonuçlanan bu durum bitkisel tedavi yöntemi ile en aza indirebilmektedir.

Adet söktürücü bitkiler vücudun hem düzenli bir adet döngüsüne sahip olmasını sağlamakta, hem de kan akışını hızlandırmaktadır. İçeriğinde yer alan bitki özlerinin tedavi sürecinde hiçbir yan etkisi bulunmamaktadır. Günümüzde adet gecikmesi sendromunu önlemek için tercih edilen en önemli bitkiler arasında kimyon, safran, papatya, civanperçemi, rezene, anason, havuç tohumu, misk ve adaçayı bulunmaktadır. Kaynatılarak çay şeklinde içilebilen bu bitkiler adet sürecinin sancısız geçmesini sağlamaktadır. Dilerseniz tercihinize göre iki çay kaşığı ölçeğinde dereotu tohumunu döverek hazır hale getirebilir ve bitki çayı olarak tüketebilirsiniz. Kereviz tüketimi bitkisel tedavi sürecini hızlandıran bir diğer alternatif biçiminde yer almaktadır. Çörek otunu karıştırarak yiyebilir, adet sancılarını ve şişkinlikleri en aza indirebilirsiniz.